EVLİ VE 3 ÇOCUK BABASIYDI
41 yaşındaki Uzman Çavuş Osman Kablan, bundan 7 yıl önce Diyarbakır’ın Sur ilçesinde eli kanlı, hain terör örgütü tarafından şehit düştü. Evli ve 3 çocuk babası olan Kablan’ın annesi Elmas ve babası Mustafa Kablan, aradan geçen onca yıla rağmen evlat acısını yüreklerinde ilk günkü gibi hissediyor. Şehit Kablan’ın çok akıllı bir çocukluk dönemi olduğunu ifade eden baba Mustafa Kablan, “Ben çok büyük mücadeleler vererek büyüttüm. Maddi anlamda ben inşaatlarda çalışıyordum. Okuldan çıktıktan sonra boş zamanlarında gelir benim yanıma bana yardım ederdi” dedi.
OĞLUMUN ŞEHİT OLACAĞINI HİSSETTİM
Çocukluğundan itibaren oğlunun asker olmak istediğini dile getiren Kablan, “Askeri sınavı kazandıktan sonra Ankara Beytepe’de eğitim aldı. Her hafta yanına gider, halını hatırını sorardım. Belirli bir süre geçtikten sonra evlendi. Çeşitli bölgelerde görev yaptı ardından son olarak Diyarbakır’a görevli olarak gitti. Burada çıkan çatışma sonrası oğlumu boynundan vurmuşlar ve şehit olmuş. Ben oğlum şehit olmadan bir gün önce telefonla konuşmuştum. Moralinin çok iyi olduğunu herhangi bir sıkıntı olmadığını söylüyordu. Ama ben bu telefon konuşmasından sonra oğlumun şehit olacağı hissi içime düştü” ifadesinde bulundu.
EVLAT ACISI HİÇBİR ŞEYE BENZEMEZ
Her telefon görüşmelerinde moralinin yerinde olduğunu söylediğini ifade eden Kablan, “Şehit olacağı gün mahallemizde bulunan camide ikindi namazını kılıyordum. Bu sırada kalbim biranda sızladı ve gözümün önüne Osman geldi. O sıra telefonum çaldı, namazda olduğum için telefonu açamadım. Namazı bitirdikten sonra damat aramış, dönüş yaptım. Bana, ‘baba annem hastalanmış, seni almaya geliyorum’ dedi. Bende Osman şehit oldu demi diyerek cevap verdim yok baba ne şehit olması diyerek beni teskin etmeye çalıştı. Gel beni al ben biliyorum Osman şehit oldu dedim ve eve geldiğimde evin önü ana baba günüydü.”
HER GÜN KOKUSUNU İÇİME ÇEKİYORUM
O görev yaptığı yerlerdeki elbiselerinin kokusunu her geçen gün içine çektiğini vurgulayan Kablan, “Osman’ın acı haberini aldığımız gün yıkıldık, bittik bittik. İnsanın evladının acısı ne anaya ne babaya benziyor. Kimseye benzemiyor, evlat acısı çok ama çok zor. Her geçen gün özlüyoruz. İnsan evladını özlemez mi? Her gün burnunda tütüyor, her gün rüyamda görüyorum. Şuan çıkıp gelse canımı veririm, elimde avucumda ne varsa her şeyimi veririm. Ah keşke evladım geri gelse. Ama Allah’a hamd olsun ki onlar bize ahrette şefaatçi olacak.”
DOĞDUĞUNDA SABAHA KADAR UYUYAMADIM
Geçen yıllara karşı oğlunun kokusunu dahi biran unutamadığını vurgulayan anne Elmas Kablan, “Benim yavrum çok güzel bir çocuktu. Kimsenin gönlünü, kalbini kırmaz herkesle iyi geçinirdi. Çok yakışıklı bir çocuktu, güldüğünde gözlerinin kirpikleri gözünün önüne gelirdi. Osman benim ikinci çocuğumdu. O doğduğunda sabaha kadar heyecandan uyuyamadım. Adeta bana bir bayram gibi gelmişti. Gerçekten onu çok ama çok ayrı sevmiştim. Küçüklüğünden bu yana hep asker olmak isterdi ve istediği hayaline kavuştu” dedi.
ÜNİFORMA İÇİNDE HEYECANLANDIM
Osman’ın asker olmasını kendisinin de istediğini vurgulayan anne Elmas, “Onu üniforma içinde görünce çok heyecanlanmıştım. Üniforma çok ama çok yakışmıştı. Evlendi ve çocukları oldu. Çeşitli bölgelerde görev yaptı ve son görev yeri Diyarbakır idi. Osman’ın şehit olacağını ben inanın hissetmiştim. Şehit olmadan bir gün önce rüyamda gördüm, Bu ciğer acısı gerçekten çok ama çok zormuş. Oğlum şehit olduğunda dünya battı dedim. Osman gitti artık, dünya bundan sonra nasıl olacak dedim. Şehit olduğu gün evimizde ikindi namazını kılıyordum, namazı bitirdim tam duamı ettim kapı çaldı. Gelen kişilerin askeri erkan olduğunu görünce içime ateş düştü ve kapıyı açtım askeri erkanla karşılaştım.”
ŞEHİT OLMAMIŞ GİBİ YÜZÜ GÜLÜYORDU
“Ben o anda yere yığılmışım. Bizi aldılar Ankara’ya oradan da Diyarbakır’a götürdüler. Morgda oğulum gösterdiler. Sanki hiç şehit olmamış gibi yüzü gülüyordu. Yavrumun boynundan vurmuşlar. Yaşıyor gibiydi, o esnada elimi yüzüne sürdüm, onu da avucumun içini öptüm kokladım. Yüreğim her geçen gün kor ateşler gibi yanıyor. Ne zaman onun sevdiği tarhana çorbası, çörek ya da patates kızartması görsem canımdan can gidiyor aklıma evladım geliyor. Bütün aileler, evlatlarının kıymetlerini çok iyi bilsinler. Aradan geçen 7 yıla karşın bu acı asla dinmiyor, dinmekte bilmeyecek.”
BU ACI HER GÜN YÜREĞİMİZİ YAKIYOR
“Biz oğlumuzu çok zor imkanlar içinde büyüttük. Çocukluk yıllarında alabildiklerimiz oldu, alamadıklarımız oldu. Ama her zaman onun mutlu olabilmesi için hem babası hem ben elimizden geleni yaptık. Hangi görevde olursa olsun bizlere her zaman iyi bir yerde olduğunu, moralinin ise yüksek olduğunu söylerdi. En son bayramda buraya geldiğinde tam giderken döndü ve evimize uzun bir süre baktı. Hayırdır oğlum niye öyle baktın dedim yok anne öylesine baktım dedi. Benim o anda içime o hissiyat düşmüştü. Allah’tan geldi, ne diyelim. Ama ahrette inşallah bizlere şefaatçi olacak.”
AHRETTE KAVUŞACAĞIMIZ GÜNÜ BEKLİYORUZ
“Şuan çıkıp gelse inanamam. Ya düşer bayılırım ya da geri asla bir yere göndermem. Bu acı çok farklı bir acı. Her geçen gün kanayan, her geçen gün arttıkça artan bir acı. Ne anneye ne de babaya benzeyen bir acı bu. Ne ciğer bırakıyor insanda ne de yürek bırakıyor. Bizim yüreğimizi yanıyor. Şehit annesi olmanın verdiği gurur ve duyguyla hayatımızı sürdürüyoruz. Ama diğer biryandan ise evlat hasreti bizi bizden götürüyor. Cenabı Allah bütün şehitlerimize rahmet versin, ailelerine sabır versin. Bu vatan uğruna şehit olmanın duygusu gerçekten çok farklı. Evladımıza ahrette kavuşacağımız günü bekliyoruz” dedi.
Haber. Burak Çalışkan
Gazetekale’nin Seçim Anketi hızla devam ediyor
Gazetekale’nin 12. sayısı çıktı
Gazetekale’nin Temmuz sayısı çıktı
Son dakika haberleri hızlı ve tarafsız bir şekilde KirikkaleSonDakika.net'te okuyabilirsiniz!. Kırıkkale ile ilgili gündemdeki son dakika haberler ve yeni gelişmeler anında Kırıkkale Son Dakika'da!
Ovacık Mah. 590. Sk. Gökarık Apt. No: 5/6 Kırıkkale
info@gazetekale.com
03183331171
03183331171